Sen gelmek bilmeyen baharımın kışısın Biliyorum bana iyi gelmeyecek yürek sızın Oysa ne çok bekledim yeşiligüneşi Bir bilsen, bilsen de gönlüme düşmesen Varlığınla huzurumu kaçırdın, dağıldım Yokluğunda büsbütün parçalandım toparlayamadım. Lavantalar döktüm saçlarına da yaklaşamadım. Küskün degilim. Kırgın hic degilim. Anlayabilirmisin bunları bilmiyorum, Benim en iyi arkadaşım, Dert yoldaşım kendimdir. Cahilim belkiBazen bilemiyorum hic birşeyi. Gözümde yaş dualarima sa. Şehrin kirli duvarlarından akarken Usul usul inen akşam Sokağın koynunda yatan bir kedidir Kimi zaman insan Maskelenmiş suretlerin gölgeleri düştükçe üzerine Daha da ıssızlaşır Ve uğultusu çalınır kulağına Oradan oraya atılan ritimsiz adımların Yorgun kaldı. Ayak izleri silinir mi zamandan? Kaç gözyaşı asılı kalır ardında Zihne pelesenk olmuş bir terk edişin… Küçücük bir çağrışım… Doldurmakla tehdit eder hafızanın tüm kör boşluklarını Ve sürükler peşinde bir anıyı Muğlak bir un. Pencereden bakıyorum şimdi. Kuşların cıvıltıları kulaklarıma geliyor. Bir avuç mutluluk istedim. Kimse gelip vermedi. Bense pencereye çıkıp oturdum. Derin bir nefes alıp, gökyüzüne baktım. Mutluluk bu, budur işte mutluluk. Tabi ki de biliyordum kimsenin bana gelip mutluluğu veremiyeceğini. Gönlümden seslenişlerimi duyarsın sen. İçimden geçenleri okursun, Sevgimi yüzüne söylemeden hissedersin sen. Nerede sustuğumu nerede konuştuğumu, Neler söylediğimi en iyi duyansın sen. Hangi yollarda olduğumu, Hangi yönlere gittiğimi, Kiminle nerede muhabbet ettiğimi en iyi bilensin sen. Bir pencere kenarı Kim bilir kaç parmak izi tutar bağrında? Aklına düşer seyre dalıp gittiğin ne varsa Yaşama yakın, ölümden uzak Zaman adlı odada Bir pencere kenarı Kim bilir kaç çizgi biriktirir suretinde? Dolaşır hafızanın karmaşık. Gücümü güçsüzlüğüm ile Romence Sadece Amcık Yalamayı Seviyorum. Belki olmayan gücüm, Belki de sadece varsaydığım… Kimi zaman kendi gücünle savaşırsın, Kimi zaman hiç seninle olmayan gücünle Şunu kendinize sormanız gerekiyor, Olmayan gücüm nasıl tükenir? Veya olmayan gücümle nasıl sava. Küskün bir çiçek gibi durur Boynu bükük Solmaya yüz tutmuş O en sevdiğin Romence Sadece Amcık Yalamayı Seviyorum karesi Bakar bir köşeden, kimsesiz. Zamana yenik düşse de yıllar Geçmez sızısı, Kanar durur inceden Yorgun belleğindeki o anılar Hatırlatır kendini. Susuyor, Ve yine susuyor. Yetindiği tek şey ise, Elinde tuttuğu küçük, kare bir resim. Oysa… Papatyayı ilk eline alıp kokladığı zaman, O kokunun, Hiç bitmeyecek, hiç tükenmeyecek olduğunu sanıyordu. Her koklamasında derin bir nefes çekerek, O nefesi hemen k. Susup içime döktüğüm cümlelere Boğazımdan geçiş yok Parmak uçlarımla konuşuyorum Duyuyor musun? İncindiği yerden çatlar sesi Gücenmiş, solgun bir kalbin Duyamasan da Hafızanın buğulu camında Sanırdım silinmez hiçbir parmak izi… Öğrendim ki insan z. İnsanın bitti dediği yerde başlar hayat, tükendim dediği anda yeşerir filizler Bir tırtılın hayata elveda dediği an canlanır birdenbire rengarenk kelebek kanatlarıyla "Merhaba" der yeniden yaşama
Anlattım maviye, dalga sesine, Sıcak kumu her gün aynı saatte ziyaret eden yan gezen yengeçe, Gölgesinde serinlediğim kavak ağacına, Elime konan uğur böceğine, Okuduğum şu beyaz kapaklı kitabın son sayfasına Bir hiçten ne hayır gelirse insana. Ben ayrılıkların kadınıyım,vuslatların değil Bir sonbahar hüznü var yüzümde,epeyce sararmış Azıcık buruk ve çokça kırılmış, Kıştan kalmış,yaza hasret bakmış Ne yaptıysa olmamış,olduramamış… Benim günlerim karışık,havam puslu Gecelerim uzun,renklerim siyah Korkuturum seni,hırpalarım Sabah. Bu durum ancak oturma izni uzatma esnasında ortaya çıkar. Yeryüzünde varsa bir gerçeklik; ölmek Kimisine kolay; kimisine zor.
Yazı gezinmesi
Kendim sikiştiğimi hayal ederekamımı parmaklayıp orgazm olurdum, fakat ergenlik çağım başladığında ben azmaya ve üvey annemi gördükçe tahrik. Sadece evrakları yeni soyadına göre değiştirmek durumunda olursunuz. Nuri Dersimi'nin ifadelerinden anlaşıldığına göre Cemaleddin Efendi'nin seyahati sadece Bektaşi Mücahit. Çocuğumu da çok seviyorum. Seviyorum o sokakların en kuytusunda. Alayı'na milis toplama amacına yönelik değildir. Yok olur bir anda, sadece bakakalırsın. Jiletle roman, yarım kaldı söyleyeceklerim ve tamamlanmayacak onca cümle. O, bu. Ayrılma söz konusu Romanya vatandaşı olarak.İmkansız menzillere yormuşlar ayaklarını. Ben o zaman anladım. Ne gam kalsın, ne keder. Mesela herhangi bir ev sahbinden kira sözleşmesi imzalamaksızın bu belgeyi formalite icabı alsak olur mu? İmtihanım sensizlikle değil de eksikliğinle Ruhumu kaplayan bir dev olmuşken Yüzüne yansıyan bir kalbin var iken Her kelimenin sonuna senden bir par. Yoruldum biraz galiba, Orada burada kaybolan bir beni Toparlamaya çalışmaktan. Gözlerine düştüm gece yarısı Şimdi ne dert ne yalnızlık sırası Bakışınla aydınlandı burası Güzelliği sana vermiş yaradan Hayalinle tutunurum geceye Adını sorsam da bin bir çiçeğe Tarifin sığmaz kelama heceye Güneşi göremem yüzün görmeden Sensiz neyi yazar kalem dediğin Gözlerin de çözer. Hüzün sığmıyordu geceye Sokak lambasının titreyen ışığında Ayaza çalıyordu tüm geceler Ve üşüyordu tüm düşler -Soğukta kalan bir evsizin pişmanlıkları gibi - Yalnızlık dolu hüznüne iç çeken bir bakış oluyordun Çifte vatandaşlığım var. Not: Bu arada eşimin oturum izni bittiği için vizeye başvuracak. Lavantalar döktüm saçlarına da yaklaşamadım. Hayvan ihaneti sevmez. Sadece beş kelime, Oysaki kalp dili, dini olmayan. Ayrıca çifte vergilendirme olmaz. Aradan geçen onca zamandan sonra, Tüm kırılmışlıklar, dökülmüşlükler Tazeliğini yitirmişken, Sen benden ne umarsın ki, karşıma çıkarsın? Soluk soluğa parmak uçlarım Camdan. Ona vize verileceği sırada bilgilerimizde bir güncelleme olur mu? Ya da aynı iş yerinde 1 yıl çalıştıktan sonra da yine eşten bağımsız oturum alma hakkınız doğar. Zaten devâm hiç olmadın Gönül ba. Ne acayip bir kelimedir, Kim bilir neler gizler ardında? Hayallerimle dağlama beni. Onlar doyasıya keyif alırdı, Ben güz olur yapraklarımı dökerdim. Hatırlansın, şeb-i hicran. Ayrıca istifa sürecim beraber gitme olasılığımızı etkiler mi? Merhabalar Eski esim ve cocugum Avrupa vatandasi olarak almanyada ikamet ediyor cocugum 10 yasinda ve cocugumu senede 1 kez ancak gorebiliyorum bunun için alman hukumeti oturum ve calisma izni verebilir mi bana. Yoğunluktan dolayı gecikmeler olur. Ancak oturum izni randevumun atanması 31 Ağustosu buldu. Merhaba, suanda Almanyadayim, D tipi vize ile geldim. İki ülke arasındaki tarihî ve kültürel ilişkilerin pekişmesi açısından bunu çok önemli buluyorum, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ne kadar daha iyi gider ki bu sensiz hayat Gelmeyişinle boğuşmak nasibimde daha ne kadar yazılı? Aufenthaltsberechtigung izni var 23 yaşına kadar orada yaşıyordu evlenip Türkiye ye yerleşti. Mayıs ayına kadar yabancılar dairesi süre verdi. Bu konumda olanlardan B1 sertifikası istenmeyecek. Seven sevdiğine nasıl sadık kalıyorsa, Sen de. Bu süre içinde oturum izni olarak Blaue Karte EU aldım.