İnsanlarda 46 23 çift kromozom bulunur, bunun 23 tanesi anneden 23 tanesi babadan gelir. Annenin üreme hücresi olan ovumdaki yumurta daima X kromozomu bulunmasına karşın babanın üreme hücresi spermde X veya Y kromozomu bulunur. Annenin X kromozomu ile ; babadan gelen Y kromozomu taşıyan sperm birleşirse XX kromozomuna sahip dişi, babadan gelen Y kromozomuna sahip sperm birleşirse XY kromozomuna sahip erkek zigot oluşur. Genetik seksin kontrolü altında kadın ve erkekte ayrı ayrı üreme hücrelerini içeren gonadlar gelişir. Kromozomun yapısı XY ise testisler, XX ise over yumurtalıklar gelişir. Testis ve overlerin gelişmesinden sonra bunlardan salgılanan hormonların etkisi ile iç ve dış genital organlar gelişir. Kadınlarda fallop tüpleri, uteus rahim ve vajenin gelişimi olur. Dış genital organların farklılaşması, gonadlardan gelecek testis, over hormonal uyarı etkisiyle olur. Hormonların dengesizliği yada hedef organa etkisizliği olursa erkek fetus de dış genital organlar kadın tipinde gelişebilir, iç ve dış dudaklar ve vajina oluşabilir. Yada anne dışarıdan erkeklik hormonuna maruz kalırsa kız fetusda dış genital organlarda çeşitli derecede maskulinizasyon olabilir. Klitoris büyüyebilir, dış dudaklar birleşebilir. Puberte döneminde erkek ve dişi gonadlardan salgılanan hormonların etkisi ile sekonder seks karakterleri dediğimiz dişi ve erkeğe has özellikler belirlenir. Erkeğe veya kadına has vücut kontürleri, erkekte sakal, bıyık ve diğer vücut kıllarının dağılımı, ses kalınlaşması, kadında meme gelişimi gibi özellikler, davranış biçimleri hep sekonder seks karakterleri olarak kabul edilir. Fötal hayatta gonadlardan testis-over salgılanan Kadınlarda Ikincil Seks Dönemi hormonları genital gelişim üzerinde oynadığı önemli rol yanında santral sinir sistemininde maskulizasyonunu yada feminizasyonunu belirler. Fötal hayattaki kritik dönemlerde hormonların santral sinir sistemi üzerine etkilerinin kişinin ileriki yaşamında benimseyeceği cinsel kimliği belirlediği yönünde ipuçları vardır. Ayrıca dış genital organların yapısı sekonder seks karakterlerinin gelişimi ve toplumun kişiye yüklediği cinsel rolde psişik seksi etkileyen Kadınlarda Ikincil Seks Dönemi faktörlerdir. Kız çocukları erkek çocuklardan yıl önce ergenliğe girmektedir. Ergenlikte vücutta çok ciddi fiziksel değişimler meydana gelir. Ergenliğe girme yaşı iklim, beslenme, genel sağlık durumu gibi çevresel faktörlerle değişebilir. Ekvator ve sıcak bölgelerde yaşına kadar inebilirken, kutuplara yaklaşırken bu yaşlara çıkabilmektedir. Ergenlik dönemi bedensel gelişimin devrim niteliğinde değişim dönemidir. Alışılagelmiş belirli ölçülerini muhafaza eden beden bu dönemde çok süratli, çok farklı ve çok yoğun değişimler sergiler. Cinsel kimliği daha da belirginleştiren sekonder seks özellikleri bu dönemde ortaya çıkar. Ergenlikte beyinde salgılanan bazı hormanların etkisiyle yumurtalık ve testislerden hormon üretimi başlar. Bu hormonların etkisiyle erkek çocuğunun boyu bir anda uzar, ses kalınlaşır, kasık Kadınlarda Ikincil Seks Dönemi, koltuk altı ve yüzde tüylenmeler başlar, testisler büyür, penis gelişir ergen bir çocuğun boyutlarına gelir. Penisten ilk meni gelir ve sperm üretmeye başlar. Kız çocuğunda hızlı boy uzaması, meme gelişimi, kasık, koltukaltı kıllanması ve menarş dediğimiz ilk adeti içeren olayların gelişimi ortalama yıl sürer. Menarş yani ilk adetten sonra kız çocuğundaki hızlı büyüme dönemi belirgin şekilde sınırlanır. Kız çocuklarında yumurtalıklarda yumurta üretimi başlar. Kızlarda ayda bir tane yumurta gelişir buna ovulasyon denir. Kız çocuklarında 2 adet arasındaki süre ortalama 28 gündür. Freud bölmesel kurama göre ruhsal aygıtı ruhsal ögelerin bilinç alanına ulaşıp ulaşmamalarına, algılanıp algılanmamalarına göre bölgelere ayrılır. Ruhsal belirtilerin semptom bilinç ve bilinçdışı arasındaki çatışmalardan kaynaklandığı şeklindeki görüşü bunun sonucudur. Bilinçdışının yapıtaşlarını dürtüler oluşturur. Bilinçdışının tek amacı bebeğin anında süt araması gibi, dürtülerin anında ve tam olarak doyurulmasıdır. Freud eksiklikleri olduğuna inanarak eleştirdiği bölmesel kuramı yapısal kuram ile tamamlamıştır. Yapısal kurama göre ruhsal aygıt 3 işlevsel sisteme ayrılmaktadır. Altbenlik, benlik, üstbenlik. Id altbenlik ruhsal aygıtın doğuştan getirilen bölümüdür ve bilinçdışının özelliklerini taşır. Id bu özelliği ile bitmez bir güçkaynağıdır. Çünkü ruhsal enerji güç dürtülerden kaynak alır ve benliğin ego eylemleri için gerekli enerji buradan sağlanır. Dürtüler anında doyum ve boşalım ararlar. Oral, anal ve genital kaynaklı dürtüsel gereksinimler, aynı zamanda eyleme zorlayıcı içsel uyaranlardır. Organizma bu uyarılarla bir uyarılma durumuna girer. Ona göre dürtü bir uyarılma ve gerginlik durumu, değişmiş dengenin yeniden sağlaması çabasıdır.
İkincil Cinsiyet Özellikleri
CİNSEL GELİŞİM - Pozitif Hayat Merkezi Meme gelişiminden sonra cinsel organ kıllanır. İkincil cinsiyet karakterleri, kızlarda göğüslerin büyümesi, kıllanmanın artması ve adet döngülerinin başlaması gibi durumlardır. Öncelikle göğüs tomurcukları belirginleşir. Erkeklerde ise ses kalınlaşır. 2 yıl sonra koltuk altı kılları ortaya çıkar. Cinsel Eğitim | NPİSTANBULCinsel kimliği daha da belirginleştiren sekonder seks özellikleri bu dönemde ortaya çıkar. Babayı düşüncede yok eden çocuk, düşünce ve eylemi birbirinden ayırt edemediği için onun gerçekte yok olduğunu düşünür. Ego besin alma yada cinsel doyum sağlama yolları arayarak bu gerginlikten kurtulma, açlık ve cinsel uyarılmadan önceki dengeyi yeniden kurma çabasındadır. Latent Dönem yaş 5. Çocuk ise bu beklentilere ve kurallara aldırmaz, o içsel gereksinimlerinin dayattığı isteklere göre yaşar. Ödipal bağlardan kurtulması ve rekabet sorunlarını çözmesi kişiye özgürlük kazandırır.
YAKINLAŞMA- Cinsel Yakınlaşma?
Menarş olarak isimlendirilen ilk adet. 2 yıl sonra koltuk altı kılları ortaya çıkar. Erkeklerde ise ses kalınlaşır. Kızlarda en önemli cinsel değişiklik adet kanamasıdır ve ilk adetten yaklaşık 1 yıl sonra yumurtlama başlayacaktır. yatın hiçbir döneminde hamile kalamama ve canlı çocuk doğuramama; sekonder infertilite kriterleri ise, daha önce hamile kalmış, canlı bir çocuk doğurmuş. Öncelikle göğüs tomurcukları belirginleşir. Meme gelişiminden sonra cinsel organ kıllanır. İkincil cinsiyet karakterleri, kızlarda göğüslerin büyümesi, kıllanmanın artması ve adet döngülerinin başlaması gibi durumlardır.Gonodal Seks Genetik seksin kontrolü altında kadın ve erkekte ayrı ayrı üreme hücrelerini içeren gonadlar gelişir. Bilgi ve İletişim Hattı 35 Kekemelik, konuşma ve bazı öğrenim bozukluklarında bu biçimde algılanan alışverişte düşünülmelidir. Daha sonraki hayatında bu kuşkunun izleri hep görülür. Id altbenlik ruhsal aygıtın doğuştan getirilen bölümüdür ve bilinçdışının özelliklerini taşır. Anne- babanın çocuğa doğru rol model olacak tarzda dengeli bir ilişki sürdürmeleri de temeldir. Güçsüz, kuşkulu,vermeyen ve kendi gereksinimlerinin peşinde koşan bir anne, çocuğun sağlıklı bir biçimde almasını engeller. Bunu takiben önce bıyıklarda belirginleşme, sonrada şakak kemikleri altında ilk sakallar gözlenir. Oral, anal ve genital kaynaklı dürtüsel gereksinimler, aynı zamanda eyleme zorlayıcı içsel uyaranlardır. Gerçek eşcinsellikte ise bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında anne- babayla kurulan yanlış ve yetersiz özdeşim ile bireylerin bilinçdışı dürtülerini ve isteklerini farklı şekilde doyurma ihtiyacı söz konusudur. Cinsel duyumları ve arzuları çok yoğundur. Özellikle ülkemizde ve doğu toplumlarında erkekliğe ve erkeksi davranışa kültürel olarak verilen önem ve değer, erkek çocuklarda eşcinsel olma korkusu yaratabilmekte, birçok ergen erkeksi duygular taşımadığı yanılgısına düşebilmektedir. Bu evre cinsel kimlik evresidir. Başına buyruk ve özerk olma çabaları çevre ile çatışmaları daha da şiddetlendirir. Erkek çocuk, bu dönemde kendi cinsel kimliğinin ayırtına varır. Erken olgunlaşan kızlar bazı yasak ve kısıtlamalarla karşılaşıp, ailelerinin sıkı kontrolüne girerek ya da genç kız tavrı ve olgunluğu göstererek ruh haline sahip değilken kaldıramayacakları sorumlulukları almak durumunda kalarak sıkıntı yaşayabilirler. Cinselliğin yanı sıra amaç edinebilme, bir amaca yönelebilme ve uygulayabilme yetkisi bu dönemde gelişir. Ergenlik döneminde üreme ve cinsiyet organlarında büyüme ve işlevsel gelişmenin yanı sıra, memelerde büyüme, cinsel bölge ve koltuk altında kıllanma, gırtlakta kıkırdaklaşma ve ses kalınlaşması, yağ ve ter bezlerinin çalışmasında artış, ciltte sivilcelenme ve akne oluşumu, özellikle kızlarda yağ erkeklerde kas dokusunda artış, cinsiyet hormonlarının etkisi ile ortaya çıkar. Altbenlik, benlik, üstbenlik. Özetle masturbasyonun ruhsal etkilerinin, fiziksel etkilerden daha önemli olduğunu söyleyebiliriz. Fötal hayattaki kritik dönemlerde hormonların santral sinir sistemi üzerine etkilerinin kişinin ileriki yaşamında benimseyeceği cinsel kimliği belirlediği yönünde ipuçları vardır. Menarş yani ilk adetten sonra kız çocuğundaki hızlı büyüme dönemi belirgin şekilde sınırlanır. Ergen bu dönemde ses tonunu ayarlayamaz. İkincil cinsiyet özellikleri , insanlarda ergenlik ve diğer hayvanlarda ise cinsel olgunluk sırasında ortaya çıkan, özellikle bir türe ait iki cinsiyeti dişi ve eril olarak birbirinden ayıran, fakat üreme sisteminin doğrudan parçası olmayan özelliklerdir. Çocuğun içselleştirdiği kural, ilke ve yasaklar ebeveynlerin yasaklarından daha kısıtlayıcı, engelleyici ve cezalandırıcı özetle daha şiddetlidir. Çocuklar yavaş yavaş çevrelerindeki nesneleri tutmaya ve tuttuklarını da bırakmamaya başlar, zamanla biriktirme tutkuları yoğunlaşır, ellerine ne geçirirlerse toplarlar. Dürtü ve gereksinimlerindeki düzensizlik, dağınıklık ve kontrolsüzlük bu dönemin özgül özelliğidir. Sekonder Seks Karakterleri Puberte döneminde erkek ve dişi gonadlardan salgılanan hormonların etkisi ile sekonder seks karakterleri dediğimiz dişi ve erkeğe has özellikler belirlenir. Süperego ahlaki,etik ve ülküsel değerlere dikkat eden, egonun tüm yaptıklarını irdeleyen, eleştiren ve onları yargılayarak cezalandıran bir yapıdır.